1 2 3 4 5

0 Oy

Meme kanseri son yıllarda özellikle kadınlarda görülen ciddi bir hastalıktır. Tıp literatüründe meme dokusunda ya da süt kanallarındaki hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması sonucunda açığa çıkan kanser türü olarak tanımlanmaktadır. Meme kanserinin tüm dünyada her sekiz kadından birinde görülme riski bulunmaktadır. 

Meme Kanserinde Yaşanan Belirtiler

Meme kanserinde açığa çıkan belirtiler her hastada farklı şekil ve şiddette açığa çıksa da bu problemin başlıca belirtileri aşağıdaki gibidir;

- Memede kitle

- Meme cildinde deformasyon

- İki meme arasında asimetri

- Meme dokusunun yanı sıra koltuk altlarındaki lenf dokularında beze oluşumu

- Meme başında akıntı

- Memede ağrı

- Meme ucunun içe doğru çökmesi

Meme kanseri hakkında günümüzde pek çok sosyal sorumluluk projeleri sürdürülmektedir. Bu projeler toplum sağlığının korunmasının yanı sıra kadınların bilinçlendirilmesi açısından da büyük önem taşımaktadır. Meme kanserinde erken tanı hayat kurtarır mottosu günümüzde oldukça önemlidir ve meme kanserine karşı risk faktörlerinin her yetişkin kadın tarafından bilinmesi ve bunun yanı sıra gerekli önlemlerin de geç kalınmadan alınması gerekmektedir. 

Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

Meme kanserinde risk faktörleri şu şekilde sıralanabilmektedir;

- Alkol ve tütün ürünleri kullanımı

- 30 yaş üzerinde henüz doğum yapmamış olmak

- Genetik faktörler

- Kimyasal ürülerin kullanımı

- Hazır gıdaların tüketilmesi 

- İleri yaş

- Doğum kontrol haplarının yanlış şekilde kullanılması

- İdeal kilonun üzerinde olma

Sonradan edinilmilş ve çevresel risk faktörlerinin ortadan kaldırılması amacı ile kadınların yaşam tarzlarında birtakım değişiklikler yapması gerekmektedir. Bu değişikliklerin başında beslenme düzeninin oluşturulması ve alkol / sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzaklaşılması gelmektedir. Ayrıca meem dokusunda ya da koltuk altında hissedilen ve fark edilen beze ya da sertlikler üzerine ertelemeden doktora başvurulması gerekmektedir. 

Meme Koruyucu Cerrahi Ne Zaman Uygulanır?

Kendi kendine elle muayene sonucunda doktora başvuran kadınlarda öncelikle; sağlık öyküsünün değerlendirilmesi, fizik muayene uygulanması ve ultrason, mamografi gibi görüntüleme teknikleri ile kitlenin yapısı ve sayısının tespit edilmesi süreçleri yaşanmaktadır. 

Meme koruyucu cerrahi yöntemi; meme bölgesinde ya da koltuk altı bölgesindeki bezelerin kanser hücreleri ile karşılaşıldığında uygulanmaktadır. Bu yönteme karar veriliş aşamasında kadın ve doktor birlikte rol oynamaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki meme kanseri riski bulunan kadınların büyük çoğunluğunda günümüzde kanser oluşumu gözlemlenmektedir. 

Meme koruyucu cerrahi yönteminde genellikle meme dokusunun bir bölümü alınmaktadır. Bu ameliyat sonrasında estetik birtakım problemler açığa çıkabilmektedir. Ancak kanser tedavisi tamamlandığında farklı yöntemler ile estetik kaygılar giderilebilmektedir. 

Meme Koruyucu Cerrahi Kimlerde Uygulanamaz?

Meme koruyucu cerrahi yöntemi; meme kanserinin tedavisinde hayat kurtarıcı bir özelliğe sahiptir. Bu noktada meme koruyucu ameliyatlar günümüzde sıklıkla uygulanmaktadır. Ancak bu yöntemin uygulanamayacağı birtakım kişi profilleri bulunmaktadır. Öncelikle erken evrede olmayan; kanser hücrelerinin yayılmış olduğu hastalarda meme koruyucu cerrahi yönteminin uygulanması doğru değildir. Bununla birlikte memede birden fazla bölgede kanserli hücre tespit edilmesi durumunda da meme koruyucu cerrahi tercih edilmemektedir.